13.12.2011

Tarihin eşiğindeki Angola

Dünya Kadınlar Hentbol Şampiyonası'nda bu yazının yazıldığı günün ertesinde çeyrek final maçları var. Brezilya'daki organizasyonda son sekize giren takımlardan ikisi Avrupa kıtası dışından: Evsahibi Brezilya ve Angola. Daha önceki 19 şampiyonada yalnızca iki kez (2005, 2007) yaşanan bu durumun bir farklı noktası da, Avrupa'ya karşı isyan bayrağını açanların başında gelen Kore'nin bu iki takım arasında olmaması.

Portekizce konuşan iki çeyrek finalistin Afrika'dan geleni Angola, 2007'de Kore ile birlikte çeyrek finale çıkmış, ama Almanya'ya kaybetmişti. Bu kez Kore'yi devirerek son sekize kaldılar ve karşılarında Danimarka var.

Angola, son 20 yıl içinde hentbolda sürekli yükselerek kıtasının tek hakimi olmanın yanında, dünya hentbolunda da önemli yerlere gelen bir ekip. 1990'dan beri oynadıkları Dünya Şampiyonası'nda ve Atlanta'dan itibaren yer aldıkları olimpiyat arenasında ciddi bir tecrübe edindiler. Şimdi sıra bir sonraki aşamaya geldi: Yarı final.

Takımın çalıştırıcısı Vivaldo Eduardo, korkmaları için hiç bir sebep olmadığının altını çiziyor. Son maçta sakatlanan takımın en önemli kozu Marcelina Kiala, Danimarka karşısındaki zorlu çeyrek final maçında oynayamazsa Angola adına işler çok güçleşecek, ama çeyrek final haberinden sonra Luanda'dan kalkıp takıma destek için Sao Paulo'ya gelen Spor Bakanı Gonçalves'in ziyareti Afrika şampiyonunu havaya sokmuş durumda...

Angola, 2000'li yıllardaki dikkat çekici yükselişiyle bir kaç oyuncusunu Fransa Ligi'ne yollamıştı. Ama şimdi takımın tüm oyuncuları (Aviacao'da oynayan genç oyuncu Isabel Guialo hariç) ülkenin iki büyük kulübü Primero de Agosto ve Atletico Petroleos'ta oynuyor. Petrol işçilerinin takımı Petroleos'un, 1997'den beri Afrika Şampiyon Kulüpler Kupası'nı kazanması, Afrika kıtasında kadın hentbolunda ülkenin rakipsizliğinin bir göstergesi. Bu yıl finalde ezeli rakibi Primero de Agosto'yu uzatmada 35-32 yenen takım, üst üste 14. kez Şampiyonlar Ligi'nin zirvesinde yer aldı. Petroleos'u zirveye taşıyanlar, Marcelina ve kardeşi Luisa Kiala, milli takımın da en önemli silahları arasında...

Aslında Angola'da hentbol liginde oynayan takım sayısı sadece yedi, profesyonel oyuncusu sayısı ise 150 civarında. Ama oyunculara eskiye oranla çok daha iyi para veriliyor. takımını Sao Paulo'da takip eden spor gazetecisi Geraldo Quinio Ambrosio, AP muhabirine "İyi oyuncularımızın Fransa'dan dönme sebebi bu. Artık Luanda'da ailelerinin yanındayken de iyi kazanabiliyorlar" diye açıklıyor yeni dönemi.

SON MAÇI KAZANDILAR
Angola, çeyrek finalde hızla eski gücüne dönme işaretleri veren Danimarka ile kozlarını paylaşacak. İki takımın daha önceki 5 maçlarında ilginç bir görüntü var. 1990'da Afrika ekibinin ilk katıldığı şampiyonada 22-7 ile gülen Danimarka'ya karşı her maçta biraz daha seviyesini yükseltip farkı kapatan Angola, iki yıl önce Çin'deki şampiyonada rakibini 28-23 devirme başarısı göstermişti. Bu maçın psikolojik etkisi, çeyrek finalde Angola'ya bir parça yardımcı olabilir. İki takım arasındaki şampiyona maçlarında alınan sonuçlar şöyle:

1990 DŞ: Danimarka-Angola: 22-7
1999 DŞ: Danimarka-Angola: 31-12
2001 DŞ: Danimarka-Angola: 30-18
2004 Olimpiyat: Danimarka-Angola: 30-22
2009 DŞ: Angola-Danimarka: 28-23

TAKTİKSEL KARŞILAŞTIRMA
Marcelina Kiala'ya göre savunmada ciddi açıklar veren Angola'nın en önemli sorunu hızlı hücumlar olacak. Turnuvanın açık ara en iyi hızlı hücumlarını yapan Vikingler, attığı tüm gollerin neredeyse yüzde 40'ını (63 gol) hızlı hücumlarda buldu. Afrika şampiyonu, rakibini mümkün olduğunca sete sette göğüslemeye çalışacak. 6 maçta blokladıkları 29 şut ile sete sette iyi bir görüntü veren Angola, hücumda ise daha çok kanatları kullanacak. Kanattaki kilit isimlerden biri olan Natalia'nın bileğindeki sakatlık ise önemli bir sorun.

Son maçında Japonya'yı güç bela yenen Danimarka'da kalecilerin performansı ise parmak ısırtıyor. Toplamda 6 maçta 91 kurtarış yapan Danimarkalı kaleciler, maç başına 15 kurtarış gibi müthiş bir ortalama tutturdu. Ancak oynadıkları takımların hücum gücüne baktığımızda Hırvatistan ve İsveç dışında sıkı bir bombardıman ile karşı karşıya kalmadıkları da görülüyor.

Şampiyonanın en ilginç maçlarından biri olan Angola-Danimarka, 14 Aralık Çarşamba günü TSİ 19.30'da oynanacak.

10.12.2011

Dünya Şampiyonası'nda İlk Tur Tamamlandı



2011 Dünya Kadınlar Hentbol Şampiyonası'nda grup maçlarını geride bıraktık. Atmosfer açısından çok bir şey vaadetmese de, oynanan oyunla keyif verdi turnuva şu ana kadar. Şevket Furkan Erbay (cekoslovak) ile de Twitter üzerinden yaptığımız muhabbette aynı şeyden dert yandık: "Sen Brezilya'sın, konu hentbolsa küçük düşün. Ne işin var o kadar büyük salonlarla?" Halbuki daha ufak ve daha iyi atmosfer oluşturabilecek salonlar kullanılsaydı ya...

İlk turu kısaca grup grup değerlendirelim madem.

A Grubu'nda her şey çok olağandışı başladı. Turnuvanın ölüm grubu olduğu zaten kuralar sonrasında gayet açık ve net olan grubun ilk maçlarında önce İzlanda favori olmasa da plase takımlardan olan Karadağ'ı yendi, ardından Almanya şampiyonluk adaylarından Norveç'i geçti 3 farkla. Sonrasında tabii ki ilk maç şoklarını bir kenara bıraktık ve çoğu maçta kağıt üzerindeki favoriler istediklerini aldılar, ta ki dördüncü ve beşince maçlara kadar... O noktaya kadar gayet iyi giden Almanya önce İzlanda'ya 6 farkla, ardından da son maçta Angola'ya 3 farkla yenildi ve grup liderini yenmesine karşın grupta beşinci olarak elendi. Sadece bu grubun değil, turnuvanın da en büyük sürprizi bu durum şimdiye kadar. Gruptan çıkanlar sırasıyla Norveç, Angola, Karadağ ve İzlanda olurken, Almanya ve Çin turnuvaya veda etti. Bu arada ufak bir not, Almanya Dünya Şampiyonaları tarihinde ilk kez grup aşamasını geçemedi.

B Grubu'nda büyük bir sürpriz yok. Rusya grubun favorisiydi ve beşte beş yaparak liderliği aldı. Özellikle Güney Kore'ye 15 fark atmaları, İspanya'yı rahat geçmeleri ve hücumdaki harika performanslarıyla şu anda sanıyorum en büyük şampiyonluk adayı konumuna yükseldiler grup aşaması sonrasında. İlk üçün zaten bellli olduğu, dördüncü sırayı alacak takımın merak edildiği bir gruptu B Grubu. "Kazakistan mı, yoksa milli takımımızı Play-Off'ta geçerek turnuvaya kalan genç Hollanda mı?" sorusunun cevabıysa Hollanda oldu. Özellikle 19 yaşındaki, son 19 Yaş Altı Avrupa Kadınlar Hentbol Şampiyonası'nı gol kralı olarak tamamlayan Oldenburglu Lois Abbingh'in harika performansıyla gruptan çıkmayı başardılar.  Kazakistan ve Avustralya bu grubun elenenleri oldular.

C Grubu ise ev sahibinin grubuydu. Brezilya'nın kendi evinde neler yapabileceği merak ediliyordu açıkçası. Gruptan çıkmaları kimseyi şaşırtmadı da, beşte beşle liderliği almaları, Fransa'yı 4, Romanya'yı 6 farkla yenmiş olmaları, çok iyi hücum etmeleri beklenenin dışındaydı. Yine kura sonrasında gruptan çıkması beklenen üç takım vardı ve o üç takım, Brezilya, Fransa ve Romanya, gruptan ilk üçte çıktılar. Dördüncü sıra için kapışan Tunus ve Japonya ikilisinin galibi ise müthiş bir maç sonrasında Tunus'u 32-31 geçen Japonya oldu. Küba ise beklendiği gibi, grup sonunculuğundan kurtulamadı.

D Grubu Danimarka-İsveç kapışmasına sahne oldu. Aslında kuralar sonrasında en kolay grup olduğu açıktı. Hentbol topu görse "Yalnız bununla futbol oynanmaz, küçük bu" diyecek Uruguaylı ve Arjantinli ablalarımızın eleneceği açıktı. Angola sonrasında D Grubu'nu dördüncü olarak bitiren Fildişi Sahilleri, Kara Kıta'nın diğer temsilcisi oldu ikinci turda. İlk kez Dünya Şampiyonası'nda gruptan çıktıklarını da belirtmek lazım. Grubun en önemli noktası ise turnuva öncesindeki en ciddi hazırlık turnuvası olan Mobelringen Kupası'nda iyi performans göstererek buraya gelen İsveç'in Hırvatistan'a ikinciliği kaptırmasıydı.

İkinci tur eşleşmeleri şöyle:


Son 16Çeyrek FinalYarı FinalFinal
Aralık 11
 Rusya
Aralık 14
 İzlanda
Aralık 11
 İsveç
Aralık 16
 Fransa
Aralık 11
 G. Kore
Aralık 14
 Angola
Aralık 11
 Danimarka
Aralık 18
 Japonya
Aralık 12
 Romanya
Aralık 14
 Hırvatistan
Aralık 12
 Norv
Aralık 16
 Hollanda
Aralık 12
Third place
 Karadağ
Aralık 14Aralık 18
 İspanya
Aralık 12
 Brezilya
 Fildişi Sahilleri


Güney Kore - Angola, Romanya - Hırvatistan, Karadağ - İspanya eşleşmeleri güç dengesi açısından çok yakın eşleşmeler. Brezilya nereye kadar gidebilir, daha ne kadar bu gazla devam edebilir, hep birlikte göreceğiz.

1.12.2011

Brezilya 2011: 17 günlük kasırga

Beş yıl sonra Olimpiyat Oyunları'na ev sahipliği yapacak olan Brezilya'da önümüzdeki dönemde üst üste gelecek dev spor organizasyonlarının ilki 2-18 Aralık tarihlerinde yapılacak olan Dünya Kadınlar Hentbol Şampiyonası. 5 kıtadan 24 takımın yer aldığı zorlu şampiyonada dünyanın en iyi hentbolcuları zirve yarışı yapacak. İşte şampiyonanın görünümü...

A GRUBU: Avrupa ve Olimpiyat şampiyonu Norveç'i barındıran grup, turnuvanın en sert kümesi. Bu turnuvaya gelmeden önce organize ettiği Mobelringen Kupası'nda iyi görüntü vermese de şampiyon olan Norveç, tehlikeli "Buducnost" Karadağ, Afrika'nın kadın hentbolundaki öncüsü Angola, "hep yeşil" Almanya ile oynayacak. Dört takımın son 16 turuna kalacağı gruplarda net bir 4+2 ayrım yapılamayan yer burası. Zira torbaya göre 'son iki' takım olan sağı-solu belli olmaz Çin ile İzlanda, bulundukları torbanın en iyileri. Her şey olur, hiçbir şey olmaz. Amiyane tabirle "kuponlara yazmayın, ama izlemekten de geri kalmayın"...

B GRUBU: 2001'den bu yana yapılan 5 şampiyonada 4 kez dünya şampiyonu olan Ruslar, bu kez de ipi göğüslerse, şampiyona tarihinde 'dörtlü zincir' yapan ilk ekip olacak. Güçlü fiziğe sahip oyuncularla etkin savunma yapan Rusya'nın üç oyun kurucu pozisyonunda da Avrupa'daki boy ölçüştükleriyle aynı ayarda isimleri yok. Yine de yarı finali bulurlar gibi duruyor. Tek şampiyonluğunu 1995'te kazanan, ama şampiyonaların gediklisi olan Kore, iki kuşağın iyi bir karışımına sahip. Türkiye'yi eleyerek finallere giden çıkıştaki Hollanda ise, Kore ve Rusya'yı en çok zorlayacak ekip. Eski gücünü yitiren İspanya, Kazakistan'ı ve "Hentbol öğreniyoruz" seviyesindeki Avustralya'nın önünde her halükarda gruptan çıkar.

C GRUBU: Gruptan çıkacakları tahmin etmek güç değil. Ama liderlik işleri biraz karışık. 1962'nin altın madalyalı takımı ve 2005'in finalisti Romanya, grubun öncelikli favorisi. Fransa, Metz'de forma giyen üç yıldız ismiyle rakiplerine ciddi sıkıntı yaratabilir. Ama pivot bölgeleri biraz yumuşak. Avrupa'da oynayan oyuncularıyla tanıdığımız Brezilya'yı milli takım bazında olimpiyat dışında pek göremesek de, kendi evlerinde işi çok sıkı tutacakları kesin. Zaten (bu yıl çok kötü olsa da) Amorim gibi bir oyuncunun olduğu takımı es geçmek mümkün değil. İlk ikiden Romanya ya da Fransa'nın ayağını kaydırabilir. "Kıta kaybedenleri" sınıfındakiler ise dördüncü bileti kapmaya uğraşacak: Afrika üçüncüsü Tunus, Asya ikincisi Japonya ve Amerika'nın gümüş madalyalısı Küba'dan ikisi, üst tura çıkamayacak.

D GRUBU: "Danimarka lider, İsveç ikinci olur" sonucuna şak diye varmanız mümkün. Muhtemel, ama turnuva esnasında sürprizler de yaşanabilir. Hırvatistan'ın kadrosu Krim'de oynayan isimler sayesinde dolu gibi görünse de, bu resim aldatıcı. Hırvatların Arjantin ve Fildişi Sahili ile yapacağı maçlar sıkıntı dolu olacak gibi görünüyor. Uruguay ise Sao Paulo'dan "yol yakınken" dönecek ekiplerden biri.

Keyifli ve son saniyeleri heyecanlı maçlar izlemek dileğiyle...

RESMİ SİTE http://handballbrazil2011.com/

26.11.2011

Avrupa'da İlk Maçlar Tamamlandı


Bir hafta sonra başlayacak Kadınlar Dünya Hentbol Şampiyonası sebebiyle kadınlarda Avrupa Kupaları'na ara verildi, ancak EHF Kupaları'nda heyecan, erkeklerde devam ediyor.

Temsilcilerimizden Kupa 2'deki Beşiktaş, bugün avantajlı bir skor almak için çıktığı Sport Hall Kralija Tomislava'da Hırvat Nexe Nasice'ye 31-19 yenilerek turu zora soktu. İlk yarısı 12-8 biten maçı 19 golle tamamlayan Beşiktaş, ikinci yarıdaki kötü hücum performansıyla İstanbul'a çok çok zor bir iş bıraktı.

Kupa 3'teki iki temsilcimizden Ankaraspor Maccabi Tel Aviv'i 25-18 geçerek rövanş için 7 gollük bir avantaj sağlarken, özellikle 8 gol atan Tuğberk Çatkın, maçı Ankara ekibine getiren oyuncu oldu. Diğer temsilcimiz Trabzonspor ise Azeri yıldızı Sergey Georgiyevski'nin 12 gollük müthiş performansına rağmen Sporting'e evinde 31-29 yenilerek ikinci maç öncesinde işini zorlaştırdı. 

Milli Piyango - Gummersbach maçını ise dün bloga yazmıştık.

Milli Piyango ikinci maçını yarın oynayacak. Diğer temsilcilerimizin rövanş maçlarıysa 2-3 Aralık'ta.

Milli Piyango Farklı Kaybetti




EHF Erkekler Kupa Galipleri Kupası'ndaki tek temsilcimiz Maliye Milli Piyango, kupanın son iki sezonunu şampiyon tamamlayan Bundesliga ekibi VFL Gummersbach'a deplasmanda 41-23 yenildi.

Eugen Haas Halle'de oynanan mücadeleye iyi başlayan taraf ev sahibi ekip Milli Piyango oldu. Bundesliga'ya da kötü bir başlangıç yapan ve form grafiği pek iyi olmayan Gummersbach karşısında ekibimiz özellikle Taner Öymen'in iyi oyunuyla ilk 10 dakikayı önde geçti. Ancak daha sonraki bölümlerde özellikle Gummersbach kalecisi Aljosa Rezar'ın kurtarışlarıyla hücumlardan boş dönmeye başlayan temsilcimiz, Almanların 8-0'lık serisine karşı koyamadı ve üstünlüğü o dakikadan sonra ele alan Gummersbach, ilk yarıyı 19-10 önde kapattı.

Son şampiyon Gummersbach, ikinci devreye çok daha etkili başladı. Özellikle savunma sertliğini artıran Alman ekibi, hızlı hücumlardan bulduğu gollerle Milli Piyango'nun direncini iyice kırdı ve maçı ikinci yarının ilk 10 dakikasından sonra tamamen kopardı. Maç sonunda skor tabelasında hayli farklı bir skor vardı: 41-23.

Gummersbach'ın yeni transferi Goran Sprem: "Çok güçlü bir rakiple oynamadık belki ama, ulaştığımız sonuç gayet yeterli. Neredeyse turu ilk maçta geçtik ve bunun verdiği bir rahatlık var. Güvenimizi geri kazanmamız gerekiyordu, bu maçta bunu tamamen başardık diyebilirim".

Maçın en skorer oyuncusu Gummersbach'ın galibiyetine 7 golle katkı yapan Kentin Mahe olurken, Milli Piyango'nun en skorer ismiyse 4 gollü Taner Öymen'di.

İkinci maç Pazar günü Türkiye saati ile 18.00'da, yine Almanya'da, Olpe Kreisssportshalle'de oynanacak. Temsilcimize turu geçmek için ya 19 farklı ya da 22 gol veya daha azını yediği takdirde 18 farklı galibiyet gerekli.

15.11.2011

EHF Kadınlar Şampiyonlar Ligi'nde Ana Tur Kuraları Çekildi




Sezonun yarısını geride bıraktığımız EHF Kadınlar Şampiyonlar Ligi'nin ikinci bölümünün yol haritası çizildi. Dörder takımlı dört gruptan oluşan ilk tur sonrasında ilk ikiye girenler A Grubu'ndan Buducnost ve Midtjyland, B Grubu'ndan Larvik ve Krim Mercator, C Grubu'ndan Györi Eto ve Metz ve D Grubu'ndan Oltchim Valcea ve Itxako Rayno de Navarra takımları olmuştu. İlk turun belki de en büyük sürprizi toplamda 5 kez Şampiyonlar Ligi finali görmüş Viborg'un grup aşamasında takılması oldu.


Ana tur grupları şu şekilde oluştu:


A Grubu:

Larvik
Györi AUDI ETO KC
Grupo Asfi Itxako Navarra
FC Midtjyland


B Grubu:
Buducnost
C.S. Oltchim RM. Valcea
RK Krim Mercator
Metz Handball

Özellikle A Grubu'nda kan gövdeyi götürür gibi duruyor. Gruplarda ilk maçlar 4-5 Şubat'ta başlayıp 9-10 Mart'ta bitecek ve ilk ikiye giren takımlar son dörde kalacak. Grup liderleri ve ikincilerin çapraz eşleşeceğini de hatırlatayım.

Gruplarda maçlar başlamadan yine ufak bir takım tanıtımı, bir önbakış hazırlayacağız.


12.11.2011

EHF Erkekler Şampiyonlar Ligi: D Grubu

Sıra geldi son grup incelemesine. Özellikle AG Kobenhavn'ın da katkısıyla en keyifli grup haline gelen D Grubu'nda sona doğru işler çok kızışacak gibi duruyor.



RK Partizan Belgrad:





Genel Görünüm: Grubun zayıf ekibi olarak gözüken Partizan, Sırbistan Ligi'nin en başarılı takımlarından bir tanesi. Sonuncusu geçen sezon olmak üzere toplamda 8 kez lig şampiyonluğu bulunan ekibin aynı zamanda 9 Sırbistan Kupası ve 2 de Sırbistan Süper Kupası bulunuyor. Özellikle son 10 yılda geçirilen başarısız dönem sonrasında gelen kabuk değişimi, takımı tekrar Şampiyonlar Ligi'ne soktu. Avrupa'daki en büyük başarıları 2 kez gördükleri Kupa Galipleri Kupası yarı finali.

Kadro: Kadro Karadağlı Mijajlo Marseniç dışında tamamen Sırp oyunculardan oluşuyor. Lig şampiyonu kadroyu bozmadılar, ancak lig için yeterli olan bu kadro Avrupa'da başarı için yeterli değil şüphesiz.

Şu Ana Kadar: Takım şu ana kadar yaptığı dört maçı da kaybetti. Yedikleri en düşük gol 29, ki o maçta da sadece 23 gol bulabildiler. Takımın en skorer oyuncusu ise 19 gol bulan Vladimir Mandiç.

Tahmin: Gruptan çıkma ihtimalleri yok. Grup sonunculuğunun en büyük adayı onlar.



Pick Szeged:





Genel Görünüm: 2  Kez Macaristan şampiyonu olan, buraya geçen sezonun lig ikincisi olarak gelen Pick Szeged, kupa takımı olarak bilinir. Ligde Veszprem ve diğerlerinin gölgesinde kalırken bile Macaristan Kupası'nı kaldırabilen, Avrupa'da güzel işler yapan bir takım Pick Szeged. 14 kez finale çıkıp 6 kez kazandığı Macaristan Kupası ile Avrupa yolunu tutan Macar ekibinin en büyük başarıları Avrupa Kupa Galipleri Kupası'nda 3 kez oynadığı yarı finaller. Şampionlar Ligi'nde ise 2 kez çeyrek final gördüler.

Kadro: Özellikle Macar oyuncu kadrosu çok parlak olan bir takım. Önemli skorer sol kanat Szabolcz Törö,  genç oyuncu Mate Lekhagyi ve tecrübeli bek Adam Bajorhegyi, kadrodaki önemli isimler. Yine Vardar'dan gelen Sırp Rajko Prodanoviç ve eski Partizanlı Dusan Beocanin de takımın as yabancıları arasında.

Şu Ana Kadar: Ligde Veszprem'in arkasında ikinci sıradalar. Şampiyonlar Ligi'ne ise kötü başladılar, zira sadece bir galibiyet aldılar 4 maçta, o da deplasmanda Partizan'a karşı. Takımın en skorer oyuncusu Şampiyonlar Ligi'nde maç başına 7.5 gol ortalaması ile oynayan Frantisek Sulc.

Tahmin: Yeni yıl arası öncesinde 3 maç kaldı geriye. 2 Kez Montpellier, 1 kez de Kobenhavn ile oynayacaklar. Burada gelecek 2 galibiyet onlar tekrar işin içine sokar. 2 mağlubiyet ise bitirebilir her şeyi.


THW Kiel:





Genel Görünüm: Sonuncusu 2 sezon önce olmak üzere toplamda 16 kez Bundesliga şampiyonu olan, Almanya Kupası'nın son şampiyonu ve yine 2 sezon öncesinin Şampiyonlar Ligi şampiyonu Kiel, geçen sezon çeyrek finalde takıldıktan ve Bundesliga şampiyonluğunu Hamburg'a kaptırdıktan sonra bu sezona daha farklı bir başlangıç yaptı. Şampiyonlar Ligi'ne bundan önce 14 kez katılan ve katıldığı sezonlarda çeyrek finalden aşağısını görmeyen Alman ekibi, bu sene geçen sezon kaçırdığı Final Four'u mutlaka görmek istiyor.

Kadro: Avrupa'nın en iyi 2-3 kadrosundan birine sahip olan Kiel'in kalesinde bir efsane, Thierry Omeyer var. Kanat rotasyonunda Klein, Sprenger, Lundström gibi müthiş oyuncular, pivotta Dragiçeviç ve Ahlm gibi çok çok iyi iki çizgi oyuncusu var. Yine oyun kurucu bölgesinde de Filip Jicha ve son dönemin en heyecan verici yeteneklerden biri olarak ortaya çıkan İzlandalı Aron Palmarsson, atakları şekillendiren oyuncular. Sayarak bitmeyecek müthiş geniş ve kaliteli bir rotasyon kısacası.

Şu Ana Kadar: Takım şu ana kadar Bundesliga'da 11'de 11 yaptı. maç başına 32 gol atıyorlar Bundesliga gibi bir ligde. Ancak Şampiyonlar Ligi'ne pek istedikleri gibi başlayamadılar. Açılışta gelen Pick Szeged galibiyeti sonrasında içerideki Montpellier mağlubiyeti ve son olarak Ademar Leon beraberliği, bir anda dördüncü sıraya attı onları.
Takımın en skorer oyuncusu ise ligde 60, Şampiyonlar Ligi'nde 20 gole daha şimdiden ulaşan Filip Jicha.

Tahmin: Amaçları grup liderliği ve bunu başaracak kadar güçlüler. Ancak Montpellier ve Kobenhavn güçlü halde yollarında duruyor.



Reale Ademar Leon:





Genel Görünüm:  Çok büyük bir kupa koleksiyonu olmasa da, 2000-01 Liga Asobal şampiyonu Real Ademar'ın Avrupa hentbolu için önemi büyük. 2 kez Kupa Galipleri Kupası şampiyonluğu olan ekip, 1996-97 sezonundan bu yana her sene Avrupa Kupalarına katılmayı başardı. Geçtiğimiz sene elemelerde takıldıkları Şampiyonlar Ligi'nde en büyük başarıları ise 3 kez çeyrek final.


Kadro: Özellikle geçen sene skorer sıkıntısı çeken Leon ekibi, bu sene başında Aragon'un Brezilyalı yıldızı Dutra'yı transfer etti. Yine Montpellier'de fazlaca forma şansı bulamayan 23 yaşındaki Adrien Di Panda da takımın yenileri arasında. Zaten İspanyol oyuncu kadrosu gayet tecrübeli olan takım, bu senelik sorunlarını çözmüş gibi gözüküyor.

Şu Ana Kadar: Ligde 8 maçta 6 galibiyet 2 mağlubiyet alan ekip, Şampiyonlar Ligi'nde ise 4 maçta 2 galibiyet ve birer beraberlik ve mağlubiyet aldı. Takımın şu ana kadarki en skorer oyuncusu ise 61 gollü Martin Stranovski.

Tahmin: Gruptan rahatlıkla çıkacaklardır.



Montpellier Agglomeration: 





Genel Görünüm: 13 kez Fransa Ligi şampiyonu olan Montpellier, 2003 yılında EHF Şampiyonlar Ligi şampiyonluğuyla birlikte Avrupa'nın elit takımları arasına girdi. Son dönemde ligi tamamen domine etmelerinin yanında, artık oyuncu da yetiştiren ve Avrupa'daki diğer büyük kulüplere satan bir takım haline geldi Montpellier. 9.000 kişilik Montpellier Arena'daki müthiş seyirci desteği ile en can yakıcı takımlardan birisi.

Kadro: Genç oyuncuları da içine kattığımızda ortalamanın 2.5 katı fazla oyuncuya sahip olan Fransız ekibinin rotasyonu oldukça geniş. Özellikle Fransa Milli Takımı'nın yaşadığı başarılarda büyük katkısı olan oyuncuların çoğunu halen kadrosunda tutan Montpellier'in en önemli oyuncusu tabii ki Sırp asıllı Fransız Nikola Karabatiç. Yine Michael Guigou, Vid Kavtiçnik gibi çok çok büyük uluslararası yıldızlar varken, Montpellier'i yenmek hiç kolay değil.

Şu Ana Kadar: Lige 8'de 8 ile başlayan Fransız ekibi, Şampiyonlar Ligi'nde de 3 galibiyet ve 1 mağlubiyet aldı. Özellikle Ademar Leon'u deplasmanda geçmeleri, onların ilk iki şansını ciddi biçimde artırdı. En skorer oyuncu ise şimdiden 59 gole ulaşan Dragan Gajiç.

Tahmin: Grubun ilk ikisi, Şampiyonlar Ligi'nin de ilk dördüne girebilecek kadroya sahipler. İşler iyi giderse F4 uzak değil.



AG Kobenhavn:





Genel Görünüm: Aslında bu takım için özel bir yazı yazacağız blogda ama, kısaca özetlemek gerekirse; yeni kurulan ve sadece 6 ay içinde nefis bir yapılanma ve transfer politikasıyla özel bir takım haline gelen bir ekip AG Kobenhavn. Danimarka Ligi'nin tek favorisi durumundalar. Lig şampiyonluğu ilk seneki hedeflerdendi ve Avrupa'da başarı 2-3 senelik bir gelişim sonucunda bekleniyordu. Buna rağmen müthiş bir başlangıç yaptılar Şampiyonlar Ligi'ne ve bu seneyi 3 kupa ile bitirebilirler.

Kadro: Yeni toparlanmış bir takım olarak bu denli iyi bir başlangıç yapabilme sebebi olarak, oyuncuların aynı coğrafyadan gelmiş olmaları ve birbirilerini bir şekilde milli maçlardan ya da çeşitli rekabetlerden dolayı tanıyor olmaları gösterilebilir sanırım. Tabii çok çok tecrübeli oyuncuları da eklemek lazım nedenlerin arasına. İki Danimarkalı, milli takımın yıldızları Hansen ve Boldsen, İzlandalı efsane Stefansson ve vatandaşları Atlason ve Gunnarsson ve İskandinav olmayan tek adam olan eski Portland San Antoniolu Cristian Viana ve Danimarkalı gençler takımı başarıya ulaştırabilirler rahatlıkla.

Şu Ana Kadar: Takım yoluna kayıpsız devam ediyor. Ligde ilk sırada olmalarının yanında, Şampiyonlar Ligi'nde de üçte üç yapıtlar. Özellikle Montpellier maçında oynadıkları oyun, takımın en büyük sınavını da geçmesini sağladı. En skorer oyuncu ise 27 gollü İzlandalı Valur Sigurdsson.

Tahmin: Lig başlamadan önce sorulsa ilk üçü zorlarlar diyebileceğiniz bir takımken şimdi ilk sırayı kaptırmamaya uğraşan bir takım seviyesindeler. Bana göre ilk ikide kalacaklar büyük bir sürpriz olmazsa.






20.10.2011

EHF Erkekler Şampiyonlar Ligi: C Grubu

Sıra geldi en tuhaf gruba. Kağıt üzerinde birbirine yakın gözüküyordu grup zaten başta ama, işler beklediğimizden daha da fazla karışacak gibi gözüküyor.

HCM Constanta





Genel Görünüm: 2002 yılında kurulan Romen ekibi, kurulduğundan bu yana ilk olarak 2004'te olmak üzere 6 kez Romanya Ligi şampiyonu ve 5 kez de Romanya Kupası şampiyonu oldu. Steva ve Dinamo Bükreş kardeşler (düşmanlar) sonrasında ülkenin en başarılı üçüncü takımı olan Köstence ekibi, Avrupa Kupaları'ndaki en büyük başarısına 2005/06 yılında Kupa Galipleri Kupası'nda yarı final görerek ulaşmıştı. Şampiyonlar Ligi'nde ise sadece bir kez, 2 sezon önce gruptan çıktılar ve son 16'da Veszprem'e kaybettiler.

Kadro: Çoğunluğu yerel yıldızlardan oluşan bir kadrosu var ekibin. Romen milli takımının iskelet oyuncuları dışında Çek pivot Martin Prachar, Sırp kanat Uros Vukoviç ve Hırvat merkez oyuncusu Kreso İvankoviç takımın önemli yıldızları.

Şu Ana Kadar: Şu ana kadar ligde 7 maçta 7 galibiyet alan takım bu maçlarda 261 gol attı. Şampiyonlar Ligi'nde ise 4'te 0 çıkaran takım, yine lige dönecek gibi gözüküyor. En skorer oyuncu ise ligde 37 Şampiyonlar Ligi'nde 18 gol atan Csipreghi.

Tahmin: Tahmini çok zor değil, grup sonuncusu olmamak için yarışacaklar.

St. Petersburg: 





Genel Görünüm: Oldukça eski bir takım olan St. Petersburg, 1993 yılında Nova St. Petersburg adıyla bir Rusya Premier Ligi şampiyonluğuna sahip. Ancak Chekhovskie Medvedi kurulduktan sonra sürekli onların arka planında kaldılar. Son dönemde kurdukları genç kadroyla başarıya ulaşmaya çalışıyorlar. Ekip çok uzun süre Avrupa Kupaları'na katılamadıktan sonra geçen sene ikinci olarak bu sezon ilk kez Şampiyonlar Ligi'ne katıldı.

Kadro: Çok parlak bir kadroları yok. İki Ukraynalı, Komok ve Vişnevski dışında tüm oyuncular Rus. Takımda Rusların en önemli kalecilerinden Alexey Kostgov dışında neredeyse tüm oyuncular genç. Yaş ortalaması en düşük takımlardan bir tanesi St. Petersburg ekibi. Bu açıdan hızlı, ama tecrübesizler.

Şu Ana Kadar: Ligde sadece 1 maç kaybettiler ve Chekhovskie'nin arkasında ikinci sıradalar. Şampiyonlar Ligi içinse aynı şey söylemek zor, çünkü 4 maçta 1 galibiyet 1 beraberlik alabildiler, ki içeride grubun zayıf ekiplerinden Metalurg'u yenememeleri onlar için büyük sorun olabilir ileride.

Takımın en skoreri Ligde 41, Şampiyonlar Ligi'nde 25 gol atan Alexey Shindin.

Tahmin: Çok genç ve tecrübesiz olmaları onlar için büyük dezavantaj, bu sene ellerinden geleni yapsalar da son ikiden kurtulamayacaklarını düşünüyorum. Metalurg'u içeride yenememiş olmaları da büyük sorun. Ancak gelecekte eğer oyuncularını kaptırmazlarsa iyi işler yapabilirler.

HC Metalurg





Genel Görünüm: Bu grubun elemelerden gelen ekibi, Üsküp'ten Metalurg. Makedonya Ligi'nde son üç sezonun ve toplamda 4 sezonun şampiyonu olan ekibin aynı zamanda iki de Makedonya Kupası var. Elemelerde İsrail'den Rişon'u 27-19, Norveç'ten Haslum'u ise 29-28 geçmiş ve gruplara kaldı tarihinde üçüncü kez. Avrupa Kupaları'ndaki en büyük başarıları 2007/08 sezonunda EHF Kupası'ndaki çeyrek final. Şu ana kadar hiç Şampiyonlar Ligi gruplarından çıkamadılar.

Kadro: Bu sene kadrolarını Şampiyonlar Ligi'ndeki 9. sezonuna çıkan tecrübeli Sloven sol oyun kurucu Miladin Kozlina, Cimos Koper'den kaleci Darko Staniç ve eski Buducnostlu Zarko Markoviç üçlüsü ile güçlendirdiler. Zaten genç ve dinamik bir Makedon grubuna sahipler.

Şu Ana Kadar: Takım şu ana kadar ligde 4 maçta 10 puanla 4. sırada. Şampiyonlar Ligi'ne ise beklenenden iyi başladılar. 3 maçta 1 galibiyet ve 1 beraberlik aldılar, ki sadece grubun favorisi son Bundesliga şampiyonu Hamburg'a yenildiler.

Tahmin: Gruptan çıkma ihtimalleri yüksek, özellikle arka arkaya içeride oynayacakları Plock ve Constanta maçlarında galip gelirlerse iş biter.

Cimos Koper





Genel Görünüm: 1950 yılında kurulan Cimos Koper, geçtiğimiz sezon tarihinde ilk kez lig şampiyonluğuna ulaştı ve aynı zamanda Kupa-Lig-Avrupa üçlemesini de yaptı. Toplamda üç Lig Kupası Şampiyonluğu olan takım, bir de Sloven Süperkupası sahibi.

Avrupa Kupaları'ndaki en büyük başarıları ise geçen seneki EHF  Çalenç Kupası şampiyonluğu. Tarihinde ikinci kez Şampiyonlar Ligi gruplarına kalan ekip, ilk kez gruplardan çıkmak istiyor.

Kadro: Geçtiğimiz seneki kazanan kadroyu çok fazla bozmamaya çalışan Koper, takıma genç Sloven pivot Matevz Cemas, Hırvat sağ oyun kurucu Nikola Cono ve geçen sene Göppingen'de EHF Kupası oynayan eski oyuncuları Jure Vran'ı kattılar kadorlarına. Güçlü kalmaya devam ettiler bir başka deyişle.

Şu Ana Kadar: Ligi daha başlamayan Cimos Koper, Şampiyonlar Ligi'nde iyi gidiyor. İlk maçta deplasmanda gruptan çıkma konusunda rakibi olan Metalurg'a yenilseler de, sonrasında diğer ana rakipleri Wisla Plock ve Constanta'yı geçmeyi başardılar, 3. sıradalar.

En skorer oyuncu şu ana kadr 3 maçta 18 gol atan Krovkopiç.

Tahmin: İlk üçte yer alacaklarını düşünüyorum.

Orlen Wisla Plock:





Genel Görünüm: 1964 yılında kurulan ekip, Petrochemicals Wisla ve Wisla Plock adıyla birer ve Orlen sponsorluğunda da beş lig şampiyonluğuna sahip. Toplamda 10 kez de Polonya Kupası almış lan Wisla ekibi, yedinci kez Şampiyonlar Ligi'nde. 1995/96 sezonu dışında Şampiyonlar Ligi gruplarından çıkamamış olan Wisla, Avrupa'daki en büyük başarısını o sene Şampiyonlar Ligi'nde final oynayarak bulmuştu.

Kadro: Zaten iyi bir Polonyalı kadrosuna sahip olan Wisla, Şampiyonlar Ligi oynayacak olmanın verdiği dürtüyle iyi bir yabancı kadrosu kurdu. Veszprem'den tecrübeli orta oyun kurucu Nikola Eklemoviç'i, Drammen'den Cristian Spanne'yi ve Kolding'in Bosnalısı Muhammed Toromanoviç'i aldılar. 0

Şu Ana Kadar: Ligde kayıpsız devam eden Wisla Plock, Şampiyonlar Ligi'nde ise üç maçta 2 galibiyet ve bir mağlubiyet aldı şimdiye kadar. Takımı Toromanoviç ve Kubisztal sürüklüyor.

Tahmin: Yıllar sonra gruplardan çıkacaklarını düşünüyorum. İlk iki savaşı verirler.

HSV Hamburg:





Genel Görünüm: 1999 yılında kurulan Hamburg, yıllarca uğraştıktan sonra nihayet geçtiğimiz sezon Bundesliga'yı şampiyon bitirmeyi başardı. Bundan önce 2006 ve 2010'da iki kez DHB Pokal şampiyonu ve 4 kez de DHB Süperkupası şampiyonluğu bulunan ekip, Avrupa'daki en büyük başarısını 2007 yılında Kupa Galipleri Kupası'nı kazanarak elde etmişti.

Arka arkaya 5 kez Şampiyonlar Ligi'nde oynayan Hamburg, geçtiğimiz sezon F4 görerek Şampiyonlar Ligi'ndeki en iyi sezonunu geçirmişti.

Kadro:  Bundesliga şampiyonluğuna ulaşan ekipten sadece iki oyuncu kaybettiler. Krysztof Liewski Löwen'e, Per Sandstörm ise Melsungen'e transfer oldu. Gelen oyunculara baktığımızda ise iki Flensburglu, Dan Beutler ve Oscar Carlen'i görüyoruz. Zaten güçlü olan ekibe güç kattılar.

Şu Ana Kadar: Ligde 9 maçta 7 galibiyet 2 beraberlikle Kiel'in arkasında 2. sıradalar. Şampiyonlar Ligi'nde ise 3'te 3 ile devam ediyorlar.

Takımın şu ana kadar en skorer oyuncusu ligde 9 maçta 66, Şampiyonlar Ligi'nde ise 3 maçta 12 gol atan Hans Lindberg.

Tahmin: Final Four'a yürüyebileceklerini düşünüyorum.














13.10.2011

EHF Erkekler Şampiyonlar Ligi: B Grubu

Önbakış zamanını kaçırdık, atladık belki ama, EHF Şampiyonlar Ligi grup incelemelerine devam ediyoruz efendim. B grubu kağıt üzerinde çok keyifli bir altılıdan oluşuyor gibi gözüküyor. Takımların İç saha atmosferlerini de düşünürsek, bütün maçların kallavi bir tat vereceği aşikar.

MKB Veszprem



Genel Görünüm: 1977 yılında kurulan Veszprem, ülkenin en başarılı hentbol kulübü. Son dördü arka arkaya olmak üzere toplamda 19 lig şampiyonluğu, 20 Macar Kupası şampiyonluğu bulunan Macar ekibi, başarısını spor görüşü ve tesislerine borçlu şüphesiz. Avrupa'da 2002 yılında EHF Şampiyonlar Ligi finalini Magdeburg'a kaybeden Veszprem, bundan sonra kupa 1'de hiç final göremedi. Ancak o finalden 7 sezon sonra Kupa Galipleri Kupası'nda 2 finallerini ve ilk Avrupa Kupalarını bir başka Alman takımına, Löwen'e karşı kazandılar.

Kadro: Takımın kadrosu genellikle yerel yıldızlardan oluşuyor. Hem iyi bir altyapıya sahip bir takım Veszprem, hem de şu anda Macaristan'ın en gözde ve cazip hentbol kulübü, dolayısıyla tüm gençler onları tercih ediyor. Takımın geniş bir domestik oyuncu havuzu var dense yeridir. Kalelerinde iki müthiş kaleci, Macaristan'ın yetiştirdiği en büyük kalecilerden Nandor Fazekas ve son dönemin en yeteneklilerinden Hırvat Mirko Aliloviç var. Kanatlarda İvancsik kardeşlerin yanı sıra 2 Avrupa Şampiyonası ve bir Dünya Şampiyonası gören Peter Gulyas gibi önemli oyuncular var. Geri oyuncuları ise sert savunmayı sağlayan kişiler bir yerde. Geçtiğimiz sene EHF Şampiyonlar Ligi'nde 98 gole imza atan Marko Vujin, Gabor Csaczar, Mirsad Terziç hem hücum hem savunmada etkili silahlar. Ayrıca Havana doğumlu devşirme Macar Carlos Perez de yedekten gelip önemli katkı verebilen oyunculardan.

Şu Ana Kadar: Şimdiye kadar ligde oynadıklar sekiz maçın hepsini kazandı Veszprem. Ligde zirveyi Pick Szeged ile paylaşıyorlar. EHF Şampiyonlar Ligi'nde ilk iki maçta da Targi Kielce'yi 29-25 ve Silkeborg'u 32-25 ile geçip ikide iki yaptılar. Takımın şu ana kadarki en skorer oyuncusu ligde 8 maçta 64, Şampiyonlar Ligi'nde ise 2 maçta 14 gol atan Sırp yıldız Marko Vujin.

Tahmin: Gruptan zorlanmadan çıkacaklarını düşünüyorum. Atletico ve Chekovskie ile ilk üçte savaşırlar.

Füchse Berlin:



Genel Görünüm: Geçtiğimiz sene Bundesliga'yı üçüncü bitirerek direkt olarak Şampiyonlar Ligi gruplarına kalan Füchse Berlin, Bundesliga'da şampiyon olmamış ekiplerden bir tanesi. 1981 yılında kurulan kulüp 2005/06 sezonunda Bundesliga 2 Kuzey Grubnu şampiyon bitirip Bundesliga 2'ye, sonrasındaki sezon da Bundesliga 2'yi şampiyon bitirip Bundesliga'ya çıktı. Birinci lige çıktıktan sonra da müthiş yapılanmasıyla bir anda en önemli takımlardan biri haline geldi Almanya'da, ki Bundesliga'da bunu bu kadar hızlı şekilde başarmak her babayiğidin harcı değil. Takım tarihinde ilk kez Avrupa'da mücadele ediyor. EHF Şampiyonlar Ligi'nden başlamaları onlar için oldukça farklı ve zorlayıcı bir deneyim olacak, bakalım yapılanma ne derece oturmuş...

Kadro: Geçtiğimiz senenin Bundesliga üçüncüsünün kadrosu oldukça güçlü. Geçen senenin en değerli kalecilerinden Almanların yeni yıldızı Silvio Heinevetter, savunmanın arkasındaki en büyük güvence. Zaten güçlü olan kadroya bu sene dahil edilen üç önemli transfer var. Birisi Savehof'tan gelen Jon Stenbacken, ikincisi Friesenheim'dan gelen daha çok sonradan girip katkı vermesi hedeflenen Yevgeniy Pevnov diğeriyse en önemli transfer, belki de Avrupa'da bu sene yapılmış en iyi transferlerden bir tanesi, eski Barça oyuncusu İker Romero. Giderek güçlenen ve akıllıca transferler yapan takımın bu sene geçen sezonun üzerine koyması kimseyi şaşırtmamalı.

Şu Ana Kadar: Şu ana kadar ligde oynadıkları sekiz maçın yedisini kazandılar ve bir kez de berabere kaldılar, ikinci sıradalar. Ligdeki iyi başlangıcın yanında, ilk kez katıldıkları Şampiyonlar Ligi'nde de ilk maçta tecrübeli Chekovskie Medvedi deplasmanında 31-31'le döndüler. İkinci maçta ise Targi Kielce'yi içeride 30-27 ile geçtiler. Takımın şu ana kadarki en skorer oyuncusu ise ligde 33, Şampiyonlar Ligi'nde ise 14 gol atan Christophersen.

Tahmin: Takım kesinlikle Silkeborg ve Targi Kielce'den daha güçlü. Lig-Avrupa ikilemi yaşamaz, rotasyonda sıkıntı görmezlerse gruptan ilk ikide dahi çıkabilirler.


Chekhovskie Medvedi:



Genel Görünüm: Şampiyonlar Ligi'nin en önemli ekiplerinden Medvedi, CSKA Moskova'nın adı değiştikten sonra oturmuş bir ekip. Chekhovskie Medvedi adını almadan önce 9 Sovyet şampiyonluğu, 4 Rusya şampiyonluğu bulunan ekip, 2001 yılında Chekhovskie Medvedi adını aldıktan sonra üst üste 10 şampiyonluk alarak müthiş bir performansa imza attı. 2005/06 sezonunda Şampiyonlar Kupası'nı finalde Ciudad Real'e 37-34 kaybeden, ertesi sezondaysa Valladolid'i tek gollük bir farkla Kupa Galipleri Kupası'nda finalde geçen Medvedi, son üç sezonda sırasıyla çeyrek final, final ve son 16 gördü EHF Şampiyonlar Ligi'nde.

Kadro: Özellikle son dönemde yetiştirdikleri yıldızları Avrupa'nın büyük kulüplerine çabuk şekilde yollamak durumunda kalan Medvedi, tamamen Doğu Avrupalı oyunculardan kurulmuş bir ekip. takımda üç Ukraynalı ve bir Belaruslu oyuncu var. Özellikle Celje'den aldıkları Eduard Kokşarov ve süper kanat oyuncusu Timur Dibirov, takımın elindeki en büyük iki yıldız olarak ön plana çıkıyor. Son sezonlarda Krivoyşlikov, İgropoulo ve Evdokimov'u kaybeden Medvedi, son dönemlerdeki gücünden uzak olsa da yine savunma sertliğiyle ön planda.

Şu Ana Kadar: Takım şu ana kadar yaptığı iki maçta da parkeden beraberlikle ayrıldı. İlk maçta içeride Berlin ile 31-31, ikinci maçta deplasmanda Atletico Madrid'le 30-30 berabere kaldılar. Direnç konusunda sorunları yok, ama sorun çözecek oyuncu konusunda sıkıntıları var.
Takımın şu ana kadar en skorer oyuncusu 11 gollü Filipov.

Tahmin: Gruptan sorun yaşamadan çıkacaklarını düşünüyorum.

Atletico Madrid:



Genel Görünüm: 70'li ve 80'li yılların efsane takımlarından olan Atletico Madrid, 1992 yılında başkan Jesus Gil tarafından lağvedilmeden önce 10 İspanya Şampiyonluğu ve 11 Kral Kupası kazanmayı başarmıştı. Toplam 23 kupalık bir takımı kapattıktan yaklaşık 20 sene sonra Ciudad Real'e sponsor olup efsaneyi yeniden canlandırdı.

Kadro:
Ciudad Real kadrosu neredeyse hiç bozulmadan Atletico Madrid'e taşındı desem yeridir. Geçtiğimiz sezonki kötü performansı sonrası bu seneye odaklanan bir Luc Abalo, hem savunmada hem hücumda en etkil dönemlerini geçiren Kirill Lazarov, Avrupa'nın her takımında oynayabilecek Jurkiewicz ve bu sene Copa Asobal'i Atletico'ya getiren, maçın en değerli oyuncusu seçilen formda bir Akuizu... Çok canlar yakacak bir kadroları var şüphesiz.

Şu Ana Kadar: Takım sezon başından beri hiç yenilmedi. İlk resmi maçlarında İspanya Süperkupası'nı Barcelona'nın elinden çaldılar ve sezonu kupayla açtılar. Ligde 6'de aldı gelirken, Şampiyonlar Ligi'nde de Silkeborg galibiyeti ve Medvedi beraberliği var. En skorer oyuncu ligde 25, Şampiyonlar Ligi'nde ise 14 gol atan Kirill Lazarov.

Tahmin: Gruptan rahatlıkla çıkacaklardır. İlk üç savaşı içinde olacaklardır.

Bjerringbro-Silkeborg




Genel Görünüm: 2005 yılında Bjerringbro ve Silkeborg takımlarının birleştirilmesiyle kurulan Danimarka ekibi, maçlarını 2500 kişilik Silkeborg Halls'ta oynuyor. Lig tarihinde 2 ikinciliği ve 3 üçüncülüğü bulunan ekibin Avrupa'daki en büyük başarısı EHF Kupası'nda 2 kez çeyrek final oynamak. Şampiyonlar Ligi'nde ilk kez gruplara kaldılar.

Kadro: Takım Sloven Zvijev ve Fransız Tuzolana dışında tamamiyle İskandinavlardan oluşuyor. Danimarka milli takımına fazlaca oyuncu veren takımın en önemli oyuncusu geçen sene26 maçta 125 gol atan sol oyun kurucu Mads Nielsen.

Şu Ana Kadar: Takım şu ana kadar oynadığı her iki maçı da kaybetti. Açılış maçında Atletico Madrid'e Danimarka'da 30-27, ikinci maçta ise Veszprem'e 32-27 ile boyun eğdiler. Takımın şu ana kadarki en skorer oyuncusu gollü Kirkegaard.

Tahmin: İlk kez katıldıkları Şampiyonlar Ligi'ne gruplarda veda edeceklerini düşünüyorum.
KC Vive Targi Kielce




Genel Görünüm: 1965 yılında İskra Kielce adıyla kurulan, sonrasında sponsorluk anlaşmalarıyla Vive Targi Kielce adını alan Polonya ekibi, 8 kez ile yerel ligin en fazla şampiyon olan 2. takımı. Yine 8 kez Polonya Kupası'nı kaldıran Kielce'yi 2008 yılından beri Polonyalı koç Bogdan Wenta çalıştırıyor. Tarihinde üçüncü kez Şampiyonlar Ligi gruplarına kalan Polonyalılar, en büyük başarılarını 1995 yılında Kupa Galipleri Kupası'nda, 1997 ve 2005'te ise EHF Kupası'nda çeyrek final oynayarak gördüler. Takım şu ana kadar Şampiyonlar Ligi gruplarını hiç geçemedi.

Kadro: Takım bu sene Avrupa'da başarı için kadrosunu çok değiştirdi. Reale Ademar'dan Hırvat Denis Buntiç, Nettelstedt'ten İzlandalı Thorir Olafsson, Rhein Necker Löwen'den Grzegorz Tkaczyk ve Slawomir Szmal ve Zaglabie Lubin'den Bartolomiej Tomczak'ı aldılar. Daha güçlü hale geldiler belki ama, takımın oturması biraz uzun süreceğe benziyor. Bek rotasyonu yeterince derin, ancak pivot konusunda sıkıntı yaşayabilirler sezon içerisinde.

Şu Ana Kadar: Takım sezona ligde iyi başladı. Şu anda Ekstraklasan'nın 2. sırasındalar. Şampiyonlar Ligi'nde ise ilk maçta içeride Veszprem'e 29-25, ikinci maçta da deplasmanda Füchse Berlin'e 30-27 kaybettiler. Takımın şu ana kadarki en skorer oyuncuları dokuzar gollü Jurasik ve Stojkoviç ikilisi.

Tahmin: Ekibin bu sene de gruptan çıkabileceğini düşünmüyorum. Ancak takım oturursa Silkeborg'u geçebilirler.

11.10.2011

EHF Erkekler Şampiyonlar Ligi: A Grubu

EHF Erkekler Şampiyonlar Ligi'nde A grubu Barcelona İntersport (İspanya) , Croatia Osiguranje Zagreb (Hırvatistan), Kadetten Schaffhausen (İsviçre), Chambery Savoie (Fransa), Bosna Gas Sarajevo (Bosna Hersek) ve IK Savehof (İsveç) takımlarından oluşuyor. Ufak bir hatılatma, Beşiktaş eğer eleme grubunu birinci bitirseydi, bu grupta yer alacaktı.

Barcelona İntersport



Genel Görünüm: Şampiyonlar Ligi tarihinin en başarılı takımı olan Barcelona, bu seneye son şampiyon ünvanıyla girdi. Geçtiğimiz sezon hem ligi, hem de Şampiyonlar Ligi'ni şampiyon bitirmeyi başaran Barcelona, bu sene kadroda çok büyük değişiklikler yapmadı. Yaz döneminde Barcelona kulübü yöneticilerinin "12 amatör branşı kapatıyoruz" söylemi sonrasında kapatılacağı dedikodularını bulduğu İntersport sponsorluğu ile ayakta duran Barça, bu sene ligde kabuk değiştirip Ciudad Real'den Atletico Madrid'e evrilen yeni bir rakibe sahip. Geçtiğimiz seneden daha zor görünen Liga Asobal-EHF Şampiyonlar Ligi dublesini bu sene de yapabileceklerini söyleyen koç Xavi Pascual, "Kadroyu çok fazla değiştirmememiz önemliydi. Doksanlar sonunda arka arkaya 5 kez lig-şampiyonlar ligi dublesi yapan kadro kadar iyi olduğumuzu düşünüyorum. Rakiplerimizin performansının çok bir önemi yok." demişti sezon öncesinde. Bakalım haklı çıkacak mı?

Kadro: Barcelona, kadrosunda hem milli takımlarda, hem de kulüp bazında müthiş kariyerlere sahip oyuncuları barındırıyor. Kanatlarda Victor Tomas, Juanin Garcia ve Albert Rocas gibi müthiş hızlı hücum oyuncuları, pivotta Sorhaindo, Jernemyr ve Oneto gibi iyi bir rotasyonları ve Laszlo Nagy, Jesper Noddesbö başta olmak üzere savunma sertliğini her an üst düzeye çekebilecek güçte oyuncuları var. Özellikle kanat çıkışları ve bek savunması konusunda belki de turnuvanın en iyisi olan Barcelona, maçın temposunu istediği zaman düşürüp, istediği zaman yükselten yapısıyla rakiplerinin ritmini bozuyor. En büyük silahları da bu belki de.

Şu ana kadar: Barça şimdiye kadar ligde yaptığı 5 maçı da kazandı. 176 gol atıp 122 gol yediler ve liderler. EHF Şampiyonlar Ligi'nin ilk iki haftasında da kayıp yaşamadılar. Palau Blaugrana'da Fransız Chambery Savoie'yı 28-25, deplasmanda Kadetten'i 30-26 ile geçtiler. Şu ana kadar takımın en skorer oyuncusu ligde 20, Avrupa'da ise 7 gol atan sağ kanat Victor Tomas.

Tahmin: Barça'nın bu gruptan lider olarak çıkacağını düşünüyorum.

Kadetten Schaffhausen



Genel Görünüm: İsviçre hentbolunun son dönemlerdeki en başarıl takımı olan Kadetten Schaffhausen, son 8 sezonda 15 kupa kaldırarak, ulaşılması zor bir başarıya imza attı. 2000'li yıllarında başından sonra güç kaybeden Pfadi Winthertur takımının dominasyonunun sona ermesiyle birlikte sazı eline alan takım, hem sponsorluk anlamında, hem de kadro anlamında şu anda İsviçre'nin en önemli kulübü. Bu sene geçtikleri yeni salonlar BBC-Arena'da 3000'e izleyici ağırlayabilen Kadetten, iç saha maçlarında oluşturduğu müthiş atmosferle bilinir. Şu ana kadar EHF Şampiyonlar Ligi'ndeki en büyük başarısını geçtiğimiz sene son 16'ya kalarak yaşayan Kadetten'in 2 sene önce bir de EHF Kupası finali bulunuyor. Onu Lemgo'ya kaybetmişlerdi.

Kadro: Çek antrenör Petr Hrahoveç'in elinde Slovak sağ oyun kurucu Peter Kukucka, Çek sağ kanat Jan Filip ve tecrübeli Romen Rares Jurca gibi önemli yabancıların yanında, kaliteli domestik oyuncular da bulunuyor. Özellikle iç saha maçlarında oluşan harika atmosfer ile birlikte performans limitlerini zorlayan Kadetten, her takım için zor deplasman.

Şu Ana Kadar: Kadetten Schaffhausen şimdiye kadar ligde yaptığı 7 maçı da kazandı. 223 gol atarken 159 gol yediler ve liderler. Şampiyonlar Ligi'nde ie açılış maçında Bosna deplasmanından 34-23 ile galip döndüler, ancak ikinci maçta grubun favorisi Barça'ya içeride 30-26 kaybettiler. Takımın en skorer oyuncusu ligde 33, Şampiyonlar Ligi'nde 5 gol atan Sırp Stojaneviç.

Tahmin: Tarihlerinde ikinci kez gruptan çıkacaklarını düşünüyorum.

Chambery Savoie:



Genel Görünüm: 1983 yılında kurulan Fransız ekibi Chambery Savoie, Fransa Ligi'nin en önemli kulüplerinden. En son 2000-2001 yılında şampiyon olmalarına karşın son 11 senede 2 sezon hariç sürekli ilk üçte bulunan kulüp, son olarak 2002 yılında Lig Kupası'nı kaldırmıştı. Efsane Jackson Richardson'un da eski kulübü olan Chambery, geçtiğimiz sezon lig, Lig Kupası ve Fransa Kupası'nda final oynadı ve üçünü de kaybetti. Bu açıdan oldukça acılı bir kulüp desem yeridir. Avrupa'daki en büyük başarıları 4 sezon önceki Şampiyonlar Ligi çeyrek finali. Yine 2002-2003 yılında katıldıkları Kupa Galipleri Kupası'nda da çeyrek final oynamış bir takım Chambery.

Kadro:
Takımda 16. sezonunu geçirecek olan Fransız antrenör Philippe Gardent'ın kadrosu genellikle yerel yıldızlardan oluşuyor. Eski Montpellier'li Laurent Busselier, eski Dunkerque'li Bertrand Roine gibi önemli oyuncuların yanında, eski Reale Ademarlı Hırvet bek Bicaniç ve tecrübeli Çek Karel Nocar da takımın üzerine kurulduğu oyuncular.

Şu Ana Kadar
: Takım ligde oynadığı dört maçı da kazanan üç ekipten biri. 108 gol atıp 93 gol yediler şimdiye kadar. Şampiyonlar Ligi ilk maçında Barça deplasmanından 28-25 ile dönerlerken, ikinci maçta Savehof'u 33-30 geçmeyi başardılar, ki bana göre Savehof ve Bosna maçları onların gruptan çıkma durumlarını belirleyecek. Takımın şu ana kadarki en skorer oyuncusu ligde 22, Şampiyonlar Ligi'nde 7 golle oynayan Xavier Barrachet.

Tahmin:
Bosna ve Savehof onların en büyük rakipleri. Bu ikiliyi geçebileceklerini, grupta 3. ya da 4. takım olacaklarını düşünüyorum.

Osiguranje Zagreb



Genel Görünüm: 1922 yılında kurulan köklü Zagreb ekibi, Hırvatistan'ın en başarılı kulübü. 1989 sonrasında 1 yıl ara verdikten sonra 20 yıldır Hırvatistan şampiyonu olan ekip, aynı zamanda Hırvatistan öncesinde 9 kez Yugoslavya şampiyonluğuna ve bir de Yugoslavya Kupası'na sahip. 15 Hırvatistan Kupası'nı da koleksiyonunda tutan Zagreb ekibi, aynı zamanda Veszprem gibi Avupa'nın bahtsızlarından. 1992 ve 1993'te Avrupa Şampiyonlar Kupası'nda şampiyon olduktan sonra yeni Şampiyonlar Ligi formatında 4 kez final oynayıp kaybettiler. Son yılllarda güç kaybetmiş olsalar da sürekli gruplardan çıkmayı başaran bir takım Zagreb. Tecrübeleri yeter bir başka deyişle.

Kadro: Kadroda ilk dikkat çeken isim tabii ki efsane İvano Baliç. Hırvatistan'ın ve son yıllarda Zagreb'in başardığı ne varsa yarısından fazlasında katkısı olan Baliç'in yanı sıra, neredeyse milli takımın iskeletini oluşturan bir kulüp olan Zagreb'in bünyesinde aynı zamanda eski Veszpremli Gyula Gal ve Sloven David Spiler gibi iki önemli yabancı oyuncu var. 10000 kişilik Dom Sportova'da seyircisiyle bütünleştiğinde müthiş oynayan Croatia Osiguranje Zagreb, her zaman olduğu gibi büyük tehdit.

Şu Ana Kadar: Şimdiye kadar yaptıkları iki maçı da içeride oynayan Zagreb ekibi, açılış maçını Savehof karşısında Horvat'ın müthiş oyunuyla (8 gol) 30-26 galip geldi. İkinci maçta ise grubun en zayıf ekibi olarak görünen Bosna Gas Sarajevo'yu 33-19 ile geçip, liderliğe yükseldiler. Takımın en skoreri 15 gollü Horvat.

Tahmin: Gruptan rahatlıkla çıkacaklarını düşünüyorum. Ancak liderlik için Barcelona'a güçlerinin yetmeyeceği açık.

Bosna Gas Sarajevo



Genel Görünüm: Geçtiğimiz sene ligde 20'de 20 yaparak üst üste altıncı, toplamda da yedinci şampiyonluğuna ulaşan Saraybosna ekibi, ülkenin en köklü ve en başarılı hentbol kulübü. Aynı zamanda 5 de Bosna Hersek Kupası şampiyonlukları var. Uluslararası arenaya bakacak olursak, 2006/2007 sezonunda Kupa Galipleri Kupası'nda yarı final oynayan Bosna ekibi, EHF Şampiyonlar Ligi'nde ise en fazla son 16 gördü. İlk defa geçen sene gruplardan çıkan Sarajevo, Chekovskie Medvedi'ye elenmişti.

Kadro: Sponsorluk anlamında EHF Şampiyonlar Ligi'nin en zayıf ekibi olan Bosna ekibi, bütçe konusunda da en kısıtlı takım gibi gözüküyor. Hırvat ve Bosnalı oyunculardan oluşan takım, milli takımın yıldızlarından oluşuyor ama, Bosna Hersek Hentbol Milli Takımı'nın da durumu çok parlak değil.

Şu Ana Kadar: Henüz ligi başlamayan Bosna ekibi kamplar sonrasında direkt olarak Şampiyonlar Ligi'nde buldu kendisini. Zaten güçlü bir gruptalar, hazırlıksız yakalanmaları da tuz biber oldu. İlk maçta içeride Kadetten'e 34-23 kaybettiler. İkinci maçta ise deplasmanda Zagreb'e 33-19 yenilmekten kaçamadılar. Takımın en skorer oyuncusu şu anda 10 golle oynayan Amir Cakiç.

Tahmin: Henüz erken, lig başladıktan sonra değerlendirme yapılmalı aslında ama gruptan çıkabileceklerini sanmıyorum.

Savehof:



Genel Görünüm: İsveç ekibi IK Savehof, dünyada hentbol kültürünün en yüksek olduğu yerlerden birinin, Partille'nin takımı. Göteborg'un dışında yer alan ufak bir kasaba olan Partille her yaz genç hentbolcuları bünyesinde bulunduran bir hentbol organizasyonuna sahip, ki bu gençlerin çoğu da Savehof'un gözlemcileri tarafından izlenir, keşfedilir, gerekirse altyapıya kazandırılır. Hentbolun bu denli sevildiği yerlerden birinde 1950 yılında kurulan Savehof, başarı kazanmaya 2000'li yılların başında başladı. 2004'ten bu yana, son iki sezon da dahil olmak üzere 4 kez İsveç Ligi şampiyonu olan İsveç ekibi, 4 kez de şampiyonluğu finalde kaybetti.

Savehof'un Avrupa Kupaları'ndaki en büyük başarısı ise 2002/2003 sezonundaki Challenge Cup yarı finali. Danimarka ekibi Skjern'e 4 gol farkla elendikleri o yarı final sonrasında bir daha çeyrek final dahi göremedi Savehof. 4. kez katıldıkları Şampiyonlar Ligi'nde ise en büyük başarıları, 2004/2005 yılında oynayıp Flensburg'a kaybettikleri son 16 turu.

Kadro
: Takımın önemli oyuncuları arasında bek Michael Apelgren, sağ kanat Tobias Johansson, sol kanat Robert Johansson - ki kendisi geçen sene Şampiyonlar Ligi'nde 39 gol attı- ve pivot Erik Fritzon var. Kanatlarını çok etkili kullanan ve her İsveç takımı gibi sağlam savunma yapabilen IK Savehof,pivot oyunlarını çok iyi yapan, çizgiye iyi top indiren bir takım. Savunma sertliğinden de taviz vermiyorlar.

Şu Ana Kadar
: Ligde 6 maç sonunda 4 galibiyet iki mağlubiyetle maç fazlası ile lider olan Savehof, Eleme grubunda Beşiktaş'ın bulunduğu Grup 1'den gelmişti. İlk maçta Beşiktaş'ı 34-28 ile geçen İsveç ekibi, son maçta da Dinamo Minsk'i 33-32 ile geçerek ana tura kalmıştı. Şampiyonlar Ligi'nde ilk iki maçını kaybetti. İlk maçta Zagreb'e 30-26, ikinci maçta da Chambery'ye 33-30 kaybettiler deplasmanda. Takımın şu ana kadar en skorer oyuncusu Viktor Fridén. 29'u lige olmak üzere toplam 40 golle en formda oyuncu.

Tahmin: Gruptan çıkma adına en büyük rakipleri Chambery ve Kadetten diye düşünüyorum. Özellikle Chambery deplasmanında sadece 3 fark yemeleri, ilerisi için avantaj olabilir.